Küba, şu ana kadar gezdiğim ülkeler arasında belki de diğerlerinden en kolay ayrışan, özgün kültürü, politik yapısı ve tarihi ile beni kendisine en çok hayran bırakanlardan birisiydi.
Dört arkadaş bir ay boyunca Küba'da kaldık. Bu süre içinde hem etkilendik hem de şaşırdık. Özellikle konu politika olduğunda halktan aldığımız geri dönüşler, kafamızda soru işaretleri oluşmasına sebep oldu.
Politika
Küba'da olduğumuz dönem Fidel Castro hala hayattaydı. Yerel halka onun hakkında ne düşündüklerini sorduğumuzda sürekli negatif şeyler duyuyorduk. Başta buna anlam veremesek de, hamburgere bir doktorun aylık maaşını ödediğimizde insanların ne kadar fakir olduğunu anladık. Gördüğümüz kadarıyla bunun sebebi Fidel Castro'nun liderlik becerileri değil, Amerika'nın uyguladığı ambargolardı. Pek çok meyve/sebze ülkede iklimsel koşullar sebebi ile yetişmiyordu. Bu ve benzeri temel ihtiyaçları ithal edemeyen Küba'nın eli kolu bağlanmış durumdaydı.
Öte yandan ülkeye kaçak yollardan giren film ve diziler, Küba halkına Amerikan kültürünün en en çekici yanlarını aşılıyordu. Komşunuz lüks içinde güzel bir hayat sürerken onun yanı başında fakirlikten kırıldığınızı hayal edin. İşte bu sebeple sefaletten bıkan Küba halkı kendi liderine düşman olmuş haldeydi.
Eşitsizlik
Bizi en çok şaşırtan şeylerden birisi ülkenin kendi içinde müthiş kontrastlar barındırıyor olmasıydı. Bunu en iyi Havana'dan Varadero'daki beş yıldızlı bir otele geçtiğimizde anladık. Yaşadığımız tecrübe şehir değiştirmekten çok ülke değiştirmek gibiydi. Çünkü Varadero tamamen turistlere hitap eden aşırı lüks otelleri ile meşhur bir yerdi. Komünist olduğunu iddia eden bir ülkenin kendi halkına sağlayamadığı lüks imkanları turistlere sağlaması da bir o kadar ironikti. Che Guevara, portresinin türlü objelere basılıp turistlere satıldığını görse acaba ne düşünürdü? Uğruna savaştığı ülke böyle bir ülke miydi?
Küba'nın barındırdığı bu ekonomik kontrast, kolay yoldan para kazanmak isteyen fahişelerin, dolandırıcıların ve hırsızların türemesine sebep olmuştu. Şunu hayal edin, ortalama bir turistin cebinde belki de ortalama bir Kübalının hayatı boyunca görebileceğinden daha fazla para var. Sonuç kaçınılmazdı.
Tehlikeler & Korunma Yolları
Takside, pazarda ve daha pek çok kamuya açık alanda alışveriş yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü paranın üstünü yerel para birimi CUC'a çok benzeyen ama aslında maddi bir karşılığı bulunmayan Che Guevara bozuk paraları ile veriyorlar.
Havana’daki Casa De La Musica'ya gitmeyin. Önünde bekleyen çok fazla hırsız ve fahişe var. İçerisi de bir o kadar kötü sahne şovlarına ev sahip yapıyor. Eğer bir grup kadın sokakta kolunuza girmeye çalışıyorsa ilk olarak ceplerinizi kontrol edin ve her şey yerli yerindeyse hızlı adımlarla uzaklaşın.
Satılan puroların bazıları sahte. Almadan önce araştırma yapmak ve ürün fazla ucuzsa şüphelenmek gerekiyor. Kolay yoldan turistlerin parasını almaya çalışan çok kişi var. Purolarımızın hepsinin sahte olduğunu Türkiye'ye döndüğümüzde anladık. Neyse ki sahtesinin bile talibi vardı da zararımızı çıkartmış olduk. Sanıldığının aksine o purolar genç kızların değil, yaşlı amcaların kıllı bacaklarında ve tezgahların üstünde sarılıyor.
Devlete ait sarı taksileri kullanmak daha ucuz ve güvenilir. Kaçak taksilere bindiğinizde size şehir turu attırıp yüksek fiyatlar isteyebiliyorlar. Taksilerde para alıp verirken de dikkatli olmakta fayda var. El çabukluğu ile verdiğiniz paranın birimi ve tutarı aniden değişebilir.
Siz siz olun büyükelçilik rezidanslarının bölgesinde yer alan, Fidel Castro'nun evinin bulunduğu sokağa sarhoşken arkadaşlarınızla iddialaşıp girmeyin. Biz ettik siz etmeyin...
Cinsiyet Rollerinin Değişimi
Para biriminden dolayı yolda kadınların turist erkeklere ıslık çalması ve laf atması son derece sık karşılaşılan şeyler. O kadar ki artık bir süre sonra cinsiyet rollerinin tersine döndüğü bir ütopyada olduğunuzu hissediyorsunuz.
Son Olarak
Yazdıklarım lütfen sizi yanıltmasın. Küba fakir insanların olduğu kadar mutlu insanların da ülkesi. Ben hayatım boyunca fakir olduğu halde bu kadar mutlu ve sade hayatlar süren bir toplum görmedim. Evler ve kıyafetler rengarenk. Hiç beklemediğiniz bir anda bir ara sokakta insanlar aniden müzik çalıp dans etmeye başlayabiliyor.
Küba'ya dair en büyük pişmanlığım yanıma fotoğraf makinesi almamam oldu. Her ne kadar cep telefonu ve GoPro ile fotoğraflar çeksem de, büyük bir fırsatı kaçırdığımı hissettim.
Biz geri dönerken Obama hükümetinin Küba ile iyi ilişkiler kurduğu, Amerikan bankalarının tekrar Küba'ya şube açmaya başlayacağı, McDonald's gibi markaların boy göstereceği söylentileri dolaşıyordu. Şu an son durum ne bilmiyorum ama Küba tekrar Amerika'nın kucağına oturduğu taktirde Batista dönemine geri dönülmesi çok uzun sürmeyecektir.
İşinize Yarayabilecek Bazı Ek Notlar
Döviz bürolarına pasaportsuz girmek yasak.
Hırsızlık sebebi ile marketlere çanta ile girmek yasak.
Mojito ve Pina Colada içmeden dönmeyin.
Cuma, cumartesi ve pazar günleri gece hayatı çok daha hareketli.
Ülkeden resim çıkartırken ressamın verdiği bir belgeye ihtiyaç duyuluyor.
Puro ve resimler için belli sınırlamalar var. Ülkeden iki kutudan fazla puro çıkartmak yasak. Ancak sırt çantasına da bir kutu koyarak toplamda üç kutu çıkartılabiliyor.
Havana’da bulunan Floridita turistik, pahalı ancak canlı müzik dinleyip kaliteli içkinin tadına bakabileceğiniz meşhur bir nokta. Burada ünlü yazar Hemingway'in heykelini de görebilirsiniz.
Trafik sistemi Türkiye’ye göre çok farklı.
Halkın büyük kısmı İngilizce bilmiyor.
Sık sık kısa süreli yağmurlar yağıyor. Dışarıya şemsiye ile çıkmakta fayda var. Seyahat esnasında on metre yakımıza yıldırım düştü. Yağmur yağarken pek ortalıkta dolanmamanızı da öneriyorum.
Turistlere yönelik bir yemeğin ortalama fiyatı 10 CUC.
Musluk suları ancak arıtılarak içilebiliyor.
Matara taşımak mantıklı bir hareket. Çünkü her markette su bulunmuyor.
Çok fazla sivri sinek var. Gitmeden önce önlem almak gerekiyor.
İnternet hizmeti her yerde yok. Genellikle lüks otellerin lobilerinde bulunuyor. Saatlik ya da yarım saatlik satılıyor. Havana’da bulabildiğimiz en ucuz internet bağlantısı Komodor Otel'dekiydi. Yarım saati 3 CUC'du.
Hediyelik eşya konusunda en fazla çeşit, Havana’daki San Fransisco caddesinin üstündeki depo tarzındaki binada vardır. Bina, deniz kenarında bulunuyor. Hediyelik eşyaların yanı sıra, sanat eserleri de satılıyor.
Tahta oymacılığı oldukça gelişmiş. Ucuz fiyatlara kaliteli ürünler bulmak mümkün.
Her yerde Avrupa tipi priz bulunmuyor. Amerikan adaptörü taşımak pratik bir çözüm.
Efe Tuncay
Kommentare